CGTN Muhabiri Ceren Li'nin haberinde "Küçük bir vize uygulaması, büyük bir fırtına kopardı. Karmaşık ilişkilere sahip iki ortak ABD ve Hindistan, aninden yollarını mı ayırdı?" ifadeleri kullanıldı.
Vize ücreti 10 kat arttı
CGTN Muhabiri Li'nin haberine göre olayın nedeni, ABD’nin yürürlüğe koyduğu yeni vize politikası. H-1B çalışma vizesi başvuru ücreti, birkaç bin dolardan 100 bin dolara fırladı.
Haber duyulur duyulmaz, dünyada en çok tepki gösteren yerler ABD ve Hindistan oldu. Her iki ülkenin sosyal medyasında birbirlerini hedef alan öfke ve hakaret dolu yorumlar hızla yayıldı.
Li'nin haberinde "İlginç bir durum ortaya çıktı. ABD’nin vize politikası küresel çapta geçerliliğe sahip. Özellikle Hindistan için özel olarak tasarlanmış değil. Peki, neden tek bir vize uygulaması, ABD-Hindistan ilişkilerinde oluşan büyük çatlağı masaya bu kadar net koyabildi?
Meselenin arkasında, kamuoyunun gördüğünden çok daha fazlası var.
H-1B vizesi nedir?
Bu sorunu anlamak için önce H-1B vizesinin ne olduğunu bilmek gerekiyor.
H-1B vizesi, ABD’nin geçici olarak verdiği çalışma vizesidir, göçmen vizesi değil. Geçerlilik süresi üç yıldan altı yıla kadar uzatılabilir. Yıllık kota 65 bin, ayrıca ABD’de yüksek lisans ve üzeri derece alanlar için 20 bin ek kontenjan da bulunuyor.
H-1B vizesi başlangıçta, ABD’li şirketlerin küresel yetenekleri kendilerine çekmesi için oluşturulmuştu. Elbette burada hedef alınan ülkeler arasında Hindistan da vardı.
Microsoft CEO’su Satya Nadella, Google CEO’su Sundar Pichai. Her iki isim de H-1B ile ABD’de teknoloji sahnesine çıktı.
IBM’in şu anki CEO’su Arvind Krishna H-1B göçmen vizesinin başka bir temsilcisi. Hint mühendis kökenli Krishna, 2020’de IBM’in başına geçerek şirketi yapay zekâ, hibrit bulut ve kuantum teknolojisinin ön saflarına taşıdı.
Başka bir deyişle, ABD’nin yenilik gücü, Hindistan dahil birçok yüksek becerili yabancı yetenek ile yakından ilişkili.
Bu sebeple vize politikasının sıkılaştırılmasının ardından birden öfkeli sesler yükseldi. Herkes, vize sıkılaştırmasının ABD teknoloji endüstrisinin gelişimini kısıtlayacağından endişeleniyor." denildi.
Amerikalıların ikircikli tutumu
CGTN Muhabiri Li'nin haberinin devamında şunlar kaydedildi:
"Diğer tarafta, birçok Amerikalı vize politikasının sıkılaştırılmasını alkışlıyor. Onlara göre, vizeler sıkılaştırıldıktan sonra ABD şirketleri istihdamda Amerikalı işçilere öncelik tanıyabilir, özellikle sözde “Hintli göçmen dolandırıcılığı” önlenebilir ve Hintlilerin düşük ücret talepleriyle toplu başvuru yaparak kitleler halinde ABD’ye girmelerinin yolu böylece engellenebilir.
Geçen yılın verilerine göre, ABD’nin verdiği H-1B vizelerinin yüzde 71’i Hintliler tarafından alındı. Hatta bazıları, H-1B vizesinin artık “Hintlilerin vizesi”ne dönüştüğünü söylüyor.
Her yıl vize kayıt döneminde, Hindistan’dan yüz binlerce vize başvurusu yapılıyor. ABD Göçmenlik Dairesi “rastgele piyango” uygulamak zorunda kalıyor, ancak başvurularda Hintlilerin çoğunlukta olması nedeniyle piyango, kotaların çoğunun Hintlilerin eline geçmesi şeklinde sonuçlanıyor.
İki tür başvuru sahibi
Kazanan Hintlilerin hepsi teknoloji endüstrisiyle ilgili olsa da temelde göçmen profili iki kategoriye ayrılıyor. ABD teknoloji şirketleri ve Hint dış kaynak şirketleri her zaman vize başvurularının büyük kısmını oluşturuyor.
ABD teknoloji devleri doğrudan Hintli mühendisleri işe alıyor. Amazon, Google, Apple, Microsoft gibi şirketler, yapay zeka ve bulut bilişimin patlaması nedeniyle yüksek becerili yabancı yeteneklere olan taleplerini önemli ölçüde artırdı.
Hint dış kaynak şirketleri, düşük maliyetli işgücü avantajıyla siparişler alıyor. IT sistem geliştirme, bakım, teknik destek, arka ofis operasyonlarını Hindistan üzerinden çözüyor, ardından mühendis ve proje yöneticilerini doğrudan ABD müşterilerinin ofisine “yerinde” gönderiyor. Bu kısım neredeyse tamamen H-1B vizesine bağlı. Tipik örnekler olarak Infosys, Tata Consultancy Services (TCS) gibi Hint IT gibi hizmet devleri gösterilebilir.
Hindistan’ın kalbine darbe
ABD’nin yeni vize politikası, Hindistan’ın “can damarına” önemli bir darbe indirdi. Vizeye dayalı teknik hizmet dış kaynağı, Hindistan hizmet ticaretinin temelini oluşturuyor.
Bir hesap yapalım; Hint yazılım devi Infosys, 2024 mali yılında 2504 H-1B ilk onayı aldı.
Yeni kurallara göre, bu şirket sadece vize ücretlerinde 250 milyon dolar daha fazla ödemek zorunda kalacak, yani kârı olan 250 milyon dolar doğrudan buharlaşacak. Haber duyulduğunda, şirketin hisse senedi fiyatı o gün yüzde 3,4 düştü.
Hindistan IT hizmet sektörünün yüzde 60’ından fazlasının ihracat pazarı ABD’de bulunuyor. ABD yurtdışına gönderilen personeli kısıtladığında, Hintli şirketler işlerini geçici olarak yurt içine veya yakın ülkelere kaydırmak zorunda kalacak. Hindistan ekonomisine etkisi tahmin edilebilir.
Sadece vize sorunu değil
Ancak sorunun sadece vize politikası ile alakalı bir anlaşmazlık olduğunu düşünürseniz, meseleyi basitleştirmiş olursunuz. Örneğin Reuters bu gelişmeleri “ABD’nin vize politikası ayarlaması, ABD ve Hindistan arasında hizmet ticareti anlaşmazlığıdır” şeklinde yorumluyor.
Aslında hizmet ticareti, ABD-Hindistan ilişkilerinin sürekli kötüleşmesinin sadece bir yansıması. ABD’nin Hindistan’a kapattığı kapı bir tane değil.
Mal ticaretinde de çatışma
Bu yıl, iki taraf mal ticaretinde de “yüz yüze geldi”.
ABD ve Hindistan arasındaki ticaret müzakerelerinde hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Haziran ayında, Hindistan ABD’ye bazı tarım ürünlerini açmasına rağmen, ABD hâlâ pes etmedi ve Hindistan’dan süt ve tarım ürünleri pazarını büyük ölçüde açmasını istiyor.
Ancak süt ürünleri Hindistan’ın kırmızı çizgisi! Hindistan’da yaklaşık 80 milyon küçük çiftçi süt üreticiliği ile geçimi sağlıyor. Hindistan’da inekler neredeyse her çiftçi hanesinin gelir kaynağını oluşturuyor. Bu endüstriyi korumak için Hindistan’da ülke çapındaki çiftçileri kapsayan devasa süt kooperatifleri ve dernekler faaliyet gösteriyor. ABD süt ürünleri pazarını açmak isterse, bu devasa çıkar topluluğunu doğrudan etkiyecektir. Hindistan doğal olarak bunu kabul etmeyecektir.
ABD, ağustos ayında Hindistan’ın Rusya’dan petrol almasını bahane ederek gümrük vergisi tehdidinde bulundu, bu doğrudan bir müzakere turunu iptal etti.
Şu anda, iki taraf arasındaki müzakerelerde hala kayda değer bir ilerleme yok.
Son olarak, iki görüş paylaşmak istiyorum. ABD’nin bu darbesi bir yandan Hindistan’ın ekmek kapısına kilit vururken diğer yandan ABD kendi Silikon Vadisi’nin taşıyıcı duvarını yıkıyor.
Bu tablo bize, sözde “müttefiklerin” aralarındaki bağın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 Hibya TV Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.